Bakan Kurum açıkladı: Mart ayına kadar bitecek
‘Yeni Yüzyılın Gayrimenkulleri’ paneline videolu açıklamayla katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şube ve iklim değişikliğine ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Kurum, “Ortak evimiz, dünyamız ve cennetimiz Türkiye, iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya. Yeşil dönüşümün dünyanın merkezinde olduğu ve yeni normalin en yüksek sesle gündemde olduğu bir dönemde” dedi. Attığımız her adımı Türkiye’nin ufku doğrultusunda atıyoruz.Çünkü yeşil dönüşüm her devlet ve her millet için kaçınılmazdır.Ülkemiz için olmazsa olmazdır.”
Bakan Kurum dedi ki:
“Hedefimiz, Türkiye’nin yüzyılında yeşil kalkınma devrimini tüm detaylarıyla tamamlamış, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmış lider bir Türkiye’dir. Bu çabaya katkı sağlayacak ulusal uyum stratejimizi ve eylem planımızı 22 kurumdan oluşan iklim uyum kurumumuzla birlikte gayrimenkul sektörü dahil tüm alanları kapsayacak şekilde 2023 yılında tamamlayacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 30 Mart, Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kabul edildi. Dünyada çok az ülkenin başarabildiği bir yeşil seferberliği olan millet bahçelerimizin sayısı 500’e yaklaştı. Önümüzdeki 5 yılda bu sayıyı 1.000’e, toplam yeşil alan büyüklüğümüzü ise 81 milyon metrekareye çıkaracağız. 2023 yılında. Böylece kişi başı yeşil alan ölçümümüzü 15 metrekare ve üzerine çıkaracağız. Mayıs ayı başında çevreci maskeli doğaseverlerin itirazlarına rağmen yeşille süslediğimiz Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizi Cumhurbaşkanımız ve yüzbinlerce insanla birlikte açacağız.
1 MİLYON YERDE PARÇA ÇEKİLİŞİ BAŞLADI
Bugüne kadar ülkemizde 3,3 milyon konutun dönüşümünü tamamladıklarını anlatan Bakan Kurum, şunları kaydetti: “81 ilde 250 bin konutun dönüşümünü adeta zamanla yarışarak sürdürüyoruz. Afetlerde zarar gören İzmir, Elazığ, Kastamonu, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da toplam 45 bin konutla her biri kendi şehrinde bir ilk olan tarihi dönüşümlere imza attık. Afet tek gündemimiz değil, gizli hazinelerimizi de ortaya çıkarıyoruz. Yeşil sanayi, yeşil OSB diyerek bugüne kadar altı ilimizde 4 bin 120 mağaza kurduk. Altı ilimizde 6.238 mağazanın inşaatı devam ediyor, yedi ilimizde de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu sayede eski sanayi bölgelerini şehrimizin dışına taşıyarak merkezlerdeki tüm kirliliği ortadan kaldırmış oluyoruz.
KONUTLARIMIZI İKİ YIL İÇİNDE HAZIRLAYACAĞIZ
Esnafımıza yeni dükkanlar kazandırıyoruz. İnşallah 2035 yılına kadar kentsel dönüşüm geçirmemiş riskli yapı kalmayacak. Bugün dünyanın en kapsamlı sosyal konut uygulamalarına imza atarak TOKİ başkanlığımızla 1 milyon 180 bin sosyal konut ürettik. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ilk konutum, ilk iş yerim projesini açıkladık. Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesi olan projemize 8 milyondan fazla vatandaşımız ilgi gösterdi. İnşallah Mart ayına kadar tüm konutlarımız için kura çekeceğiz ve söz verdiğimiz gibi iki yıl içinde konutlarımızı vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Şimdi koltuklarımız var. Alt yapısı hazır 1 milyon yerimiz için kura çekmeye başladık. Bu mekanlarla Türkiye’de yüzyılın modern yerleşimlerini yaratıyor, 900 milyar lirayı aşan yatırımla inşaat ve emlak departmanımızın gücüne güç katıyoruz.”
MUHTEŞEM TÜRK ŞEHİRLERİYLE TAÇLANMAK
Bakan Kurum, şöyle devam etti: “Tarihi bir kampanyaya daha imza atarak, yeni konut finansman modeliyle Yeni Konut Projesini de hayata geçirdik. 81 ilimizde ilk ikametgahını alacak olan vatandaşlarımızı ilk 3 yıl devlet desteği ve uygun ödeme imkanları ile huzurlu evlerine kavuşturuyoruz. Ülkemiz hem başarılarını sürdürmekte hem de köklü bir değişim yolundadır. 2020 yılında başlayan pandemi, 2022 yılının son çeyreğinde gündemden düşmeye başladı. Salgından etkilenenler iyileşmeye başladı. Emlak departmanının yeni normali dediğim bir süreç artık başladı. Gayrimenkul yönetiminde devrim niteliğinde bir dönüşüme tekabül eden bu sürecin adı ESG’dir. Yani, çevresel, sosyal ve yönetişim bilgileri. Bugün yatırımcılarımız şirketlerinin sadece maddi kazançlarına odaklanmıyor. Yatırım kararları verirken çevresel, sosyal ve yönetişim bilgilerine bakarlar. Her yapı enerji verimli, sıfır atık uyumlu olmalıdır. Sürdürülebilirlik kriterlerine uymayan gayrimenkuller rekabette geri kalacak ve finansmana erişimde sorun yaşayacaktır. Karbon vergisi ödemenin ağır riskleriyle karşı karşıya kalacaklar. Çevreyi merkeze koyan, toplumsal boyutu ön planda tutan ve birlikte karar veren şirketlerin hızla öne çıkacağına inanıyorum. 4 yıllık çalışmanın ardından bilim insanlarımızla birlikte hazırladığımız 81 ilimizin 100 yıllık geleceğini ortaya koyan Türkiye 21. yüzyıl mekansal strateji planımızı Mart ayında gururla açıklayacağız.
Bu planda şehirlerimizin siluetini koruyacak, insanımızın yaşam kalitesini yükseltecek, istihdamı güçlendireceğiz. Kent içi raylı sistem, mikromobilite ve bisiklet yollarının sayısını artıracağız. Ülkemizi kuzeyden güneye, doğudan batıya ekolojik koridorlar ve yeşil ağlarla öreceğiz. İnşallah önümüzdeki 10 yılda tüm şehirlerimizin yapısal, çevresel, ekonomik ve kültürel dönüşümünü hep birlikte tamamlayacağız. Cumhurbaşkanımızın yeşil, dijital, güç, sürdürülebilirlik, teknoloji ve güç yüzyılı olarak tanımladığı Türkiye yüzyılı, inşallah mükemmel Türk şehirleriyle taçlanacak.”
İSTANBUL’UN SOSYAL KONUTTA MART AYI PARASI
Bakanlık kurumunun görüntülü mesajının ardından düzenlenen panelde TOKİ Lideri Ömer Bulut, GYODER Genel Başkan Yardımcısı Neşecan Alımlı, KONUTDER Lideri Altan Elmas, İNDER Lideri Nazmi Durbakalım, Tasarruf ve Finans Dairesi Meclis Başkanı Eyüp Akbal ve Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem’in sorularını yanıtladı.
TOKİ Lideri Ömer Bulut, “Türk yüzyılı hepimizi heyecanlandıran bir süreç. TOKİ, özellikle 2002 yılından itibaren konut ve konut bağlantılı sektörlerde çok önemli atılımlar yaptı. 1 milyon 180 bine yakın konut yaptı. Bunun yaklaşık yüzde 90’ı dar gelirli vatandaşlar için yapılan konutlar. Bu amacın tek sebebi, Cumhurbaşkanımızın evinden olmayan tek bir vatandaş kalmayana kadar bu projeleri yürüteceğimiz anlayışından kaynaklanmaktadır.”
Bulut şöyle devam etti: “Yatay mimari konseptini Türkiye’ye getirdik. Dar gelir grubuna konut yapıyoruz ama inanın üst gelir grubuna da konut kalitesi üretebiliyoruz. Geçen yıl 7 milyon metrekare imarlı arsa üreterek şube bünyesinde binlerce firmaya arsa ürettik. Önümüzde yeni hedeflerimiz var. Özellikle yaz aylarında duyurduğumuz sosyal konutlar Türkiye’de karşı konulmaz bir talep gördü. 72 ilde 250 binde 182 bin kura çektik. Kalanların kuralarını Mart ayı sonuna kadar çekmiş olacağız. İstanbul’un kura çekimi mart ayında yapılacak. İlk ayda 5-6 bin konutluk projenin ihalesini yaptık ve temelini attık. Bugün 40 bine yakın konutun ihalesini yaptık.”
MALİYETLERİ GÖSTEREN YENİ BİR PAZARLAYICI GELİYOR
GYODER Başkan Yardımcısı Neşecan Alımlı, “Sadece binaları değil, geleceği de inşa ediyoruz. Sürdürülebilir ve öngörülebilir konut üretimine olan ihtiyaç artıyor. Geleneksel ihtiyaçlar hızla değişiyor. Büyük nüfusa sahip şehirlerde erişilebilir konut ihtiyacı muazzam bir şekilde artmıştır. Bu sadece Türkiye’de değil. Bu Almanya ile başlayan bir durum” dedi. Cazibeli şöyle devam etti: “Sosyal konut ile erişilebilir konut arasında da çok farklı noktalar var. Toplu konut aslında sosyal bir yaklaşımdır ama erişilebilir konut, liberal koşullarda tercih edilen yaşam alanını yaratmaktır. Türkiye’de 2.3 milyon konut yapılabilirse ancak istikrar olur. Buna yenilenecek ve onarılacak konutlar da dahildir. Yani arzı destekleme politikası burada kuraldır. Halkla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Pazar yerleri açısından Türkiye’de 774 milyar liralık bir pazar var. Bunun iki katına ikinci el piyasası var. Pazar yeri kurmak istedik. Tüm üyelerimizin projelerini burada sergileyelim, endeksler oluşuyor, üreticiler küçük bedeller ödeyerek bilgiye ulaşabiliyor. Maliyetleri ve arsa yüzdelerini şeffaf bir şekilde gösterebileceğimiz bir pazaryeri konsepti oluşturacağız. Üyelerimizden gelen tüm projeler burada sergilenecek ve çeşitli bilgilendirmeler yapılacak.”
YENİ KONUT KAMPANYAM BAŞLADI
İNDER’in lideri Nazmi Durbakyim, piyasadaki fiyatlar hakkında şunları söylüyor: “Projeleri üretirken maliyetine yakın başlangıç fiyatından satıyoruz. Geçen dönemde böyle bir yanıltıcı görüş vardı. Şubede sıkıntılar yaşandı, inşaatçı zararına sattı işe devam. Bu sayıların gerçek sayılar olduğu düşünülüyordu. Hatta fiyatların daha da düşeceği algısı oluşturulmaya çalışıldı. Sonuç fazlalık olmadığını gösteriyor. Rakamlar neden bu kadar yüksek? Çünkü o dönemde işini bitirmek isteyenler uygun fiyata sattı. Ancak yeni başladıkları projeleri yeni maliyetlerle oluşturdular. Bugünkü rakamlar gerçek rakamlar” dedi. Her yıl 700 bin civarında konut yapılması gerektiğini belirten Durbakalım, “2004 yılında Emlak Konut hasılat paylaşımı modeliyle Türkiye büyük kaliteli projelerle tanıştı. Büyük kurumsal firmalar da aynı modeli kendi işletmelerinde uygulamışlardır. Daha sonra yaptığımız hatalarla karşılaştık. Projeleri çok lüks yaptık, saunalar, havuzlar çok büyük masraflar getirdi. Bunlar borç olarak bir yük getirdi, şimdi eksiklerimizi düzeltiyoruz. Kesimde önemli bir sakinlik ve belirsizlik vardı. Yeni Evim kampanyası şubeyi ateşledi. Kesim şu anda bir hareketlilik içinde. Kesime canlılık ve ateş geldi. Bunun eserlerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Burada beklentimiz kamu bankalarının tüm yükü üstlenmemesi, özel bankaların da işin içine girmesi. Özel bankalar da sorumluluk alsın.”
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YÜKSEK NOKTALARA GELMELİYİZ
Konut üretmediklerini ve tamamen tasarruf odaklı bir çalışma sistemine sahip olduklarını anlatan Tasarruf Finansman Daire Başkanı Eyüp Akbal, “2015 yılında yeni firmaların departmana katılmasıyla bir hareketlilik başladı. 2015-2020 ortasında departman büyümesi yüzde 800’e ulaştı. Sistemin TOKİ’si olarak kendimize değer veriyoruz. Bu model ile insanları ev, iş yeri ve araç sahibi yapıyoruz. Geçtiğimiz ağustos ayında altı firma BDDK’nın izniyle sektörde yerini aldı. Toplam şube sayımız 419, efektif büyüklüğümüz ise 75 milyar. Benim tahminim önümüzdeki dönemlerde bu rakamların 150-200 milyarlara ulaşacağı yönünde.”
Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “İnşaat sektöründe TOKİ bizim lokomotifimiz. TOKİ’nin 2003 yılında başlayan hamlesiyle hasılat paylaşımı ve büyük kapasiteli inşaatları öğrendik. Ülkemiz farklı bir yere geldi. Yılda 700 bin konuta ihtiyaç var. Yapacağız ama arazimiz yok, geliştiremiyoruz. TOKİ ve Emlak Konut’un katkılarıyla arsa üretimi konusunda da belli bir noktaya geliyoruz. Kentsel dönüşümde ülkemizi daha iyi bir noktaya getirmemiz lazım, deprem kuşağının ortasındayız.”